Aşırı kilo tip 2 diyabet, kalp ve damar hastalıkları, felç, bazı kanser türleri gibi ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Kilo vermek başta bu sayılanlar olmak üzere birçok sağlık probleminin görülme riskini düşürmektedir. Kilo vermeyi sağlayacağı iddia edilen mucizevi yöntemler her yerde karşınıza çıkar. Öncelikle unutulmamalıdır ki kilo vermek için mucizeye ihtiyaç yoktur. Yağ metabolizmasının temellerini öğrenmeniz, iyi bir diyet ve egzersiz tüm ihtiyacınızı karşılar.

Yağ Dokusu Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Yaktığınızda fazla alınan kalori vücutta yağ olarak birikir. Yakılan kalori ile ilgili en önemli noktalardan biri metabolizma hızıdır. Metabolizma hızının yavaşlaması daha az kalori yakılmasına dolayısıyla yağ birikimini artırır. Kilo vermek için yapılan uzun süreli açlık diyetleri oldukça yaygındır. Fakat aç kalınarak yapılan diyetlerin gün sonunda fayda sağlamayacağını unutmamak gerekir. Açlık döneminde kilo düşüşü görülebilir ancak kalori alımına devam edilen ilk anda vücut koruma amaçlı yağı depolamaya başlar. Fizyolojik olarak iç organların korunması ve olası kıtlık durumunda enerji elde etmek amacıyla fizyolojik bir savunma mekanizmasıdır.
Vücut depolarındaki yağ üç farklı şekilde bulunur:
• Kas dokusu içerisinde bulunan yağ destek ve koruma sağlar. Aşırı açlık ve kıtlık durumu dışında kullanılmaz.
• Karın yağı dışardan hissettiğiniz ve öne karşı eğildiğinizde sarkan katmandır. Subkutan yağlanma olarak da adlandırılır.
• İç organları çevreleyen, koruma ve destek amaçlı visseral yağlanma aşırı ilerlemesi durumunda hayati tehlikelere yol açabilir.

Belli bir miktar yağ hücresi ile dünyaya geliriz. Yağ hücresi sayısı artırabiliriz. Egzersiz, spor gibi kilo verme araçları yağ hücresi sayısını azaltmaz. Yalnızca hücreler içinde biriken yağ miktarı azaltılabilir. Ayrıca hangi tip veya hangi bölgelerin yağını yakabileceğinizi hedefleyemezsiniz. Bölgesel zayıflama, karın yağı yakma gibi ifadeler medyatik olarak çokça sunulsa da böyle bir durum söz konusu değildir.
Besinlerle Alınan Yağlar Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Besinlerin içerisindeki yağ tekli veya çoklu doymamış yağ, doymuş yağ ve trans yağ olarak üç gruba ayrılır. Bunlar arasında doymamış yağlar en sağlıklı olanıdır. Tekli doymamış yağlar zeytin yağı gibi oda sıcaklığından sıvı olan yağları ifade eder. Çoklu doymamış yağlar ise fındık, ceviz gibi kuruyemişlerde, tohumlarda ve balıkta (özellikle somon balığı) bulunur. Her iki tür doymamış yağ çeşidi de kötü kolesterol olarak bilinen LDL seviyesini düşürürken iyi kolesterolü destekleyen omega-3 yağ asitleri içerir.
Doymuş yağlar oda sıcaklığında katıdır. Et ve süt ürünleri gibi hayvansal gıdalardan elde edilir. Doymuş yağlar A ve D vitaminlerinin kullanılmasında, cilde esneklik ve saçlara parlaklık vermekte etkilidir. Belli bir miktara kadar tüketilmesi sağlıklıdır. Fazlası ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Trans yağlar en sağlıksız yağ çeşididir. Doğada çok eser miktarda bulunur. Trans yağlar genellikle yapay yollarla üretilir. Margarin, hazır gıdalar. Atıştırmalık ve ciplerde bu yağ çeşidine rastlanabilir. Trans yağlar kötü kolesterol LDL’yi yükseltir.

Yağ Yakıcı Besinler
İnternet veya televizyon gibi mecralarda yağ yakıcı meyve, yağlardan kurtulma mucizesi gibi ifadelere sıkça rastlayabilirsiniz. Net bir şekilde söylenebilir ki büyülü bir şekilde yağ yakan mucize bir meyve ne yazık ki yoktur. Yağlardan kurtulmanın en etkili yolu düşük kalorili beslenme ve uygun egzersizdir. Yürüyüş gibi düşük yoğunluklu egzersizler yerine koşu, ağırlık kaldırma ve HIIT egzersizi deneyin. Bu egzersizler yağ yakmada etkili sonuçlar verir. Ayrıca beslenme alışkanlıklarında uzun süreli yapacağınız değişiklikler formunuzu korumanıza yardımcı olur.
0 Yorum