Her gün biraz daha gelişen ve değişen dünyada insanların günlük hayatın hızına yetişebilmesi için tüm sektörlerde farklı çözümler aranmasına neden olmuştur. Bunların en başında geleni ise gıda sektörüdür. Paketli gıdalar, hemen al-hemen tüket üzerine kurulmuş fast food firmaları, iki dakika içinde ısıtılarak tüketilebilecek koruyucu katkı maddeleriyle dolu yiyecekler işte tam da bu hızlı dünyaya ayak uydurabilmek için gıda sektörünün en tercih edilenleri olmuştur.
Ancak beraberinde de büyük sağlık sorunlarını getirmektedir. Özellikle de her sağlık sorununun ana maddesi haline gelen kilo alma problemidir. Peki kilo almadan istediğimiz her şeyi yememiz mümkün müdür?
Kilo Almamak Herkesin Hayali
İstediğini yiyerek zayıf kalmak hemen herkesin hayali. Özellikle sanal dünyanın kapıları hem yiyecek sektörüne hem de güzellik ve estetik endüstrisine bu kadar açıkken. Artık sadece kadınların değil erkeklerin de dış görünümüne önem verdiği bir zaman diliminde yaşıyoruz. Ancak kilo almak sadece estetik değil birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor.

İşte bu nedenle kendimizi koruma altına almamız ve hayatımızda bir denge oluşturmamız gerekiyor. Bu denge öncelikle de hangi besin gruplarını daha çok seçtiğimiz ve ne kadar kalori alıp ne kadar verdiğimizle alakalı. Aslında çok basit birkaç kuralı uygulayarak hayalinizdeki bedene istediğinizi yerken siz de kavuşabilirsiniz. İşte bu altın kurallar:
Kalori Dengesi Oluşturmak
Hem genetik, hem cinsiyet ve yaş, hem de yaşam tarzı nedeniyle herkesin günlük alması gereken besin ve dolayısıyla kalori miktarı farklıdır. Uzmanlar, bu farklılık nedeniyle kişilerin kendilerine özel bir besin programı izlemesi gerektiğini özellikle belirtiyorlar. Bu programı eğer kendiniz oluşturamıyor ve sürekli bir kilo al-ver döngüsü yaşıyorsanız mutlaka bir diyetisyen eşliğinde hayatınızın gerekliliklerini ve vücudunuzun neye ihtiyaç duyduğunu belirlemelisiniz.
Sürekli masa başı iş yapan biri ile devamlı ayakta olan birinin kalori ihtiyacı elbette ki aynı olmayacaktır. Tıpkı yetişkin bir erkek ve yetişkin bir kadının kalori gereksinimlerinin aynı olmayacağı gibi… Bir diyetisyen yardımı alamıyorsanız bile sanal dünyanın bilgi depolarını kendi lehinize açabilir ve buradan nasıl kalori dengesi kurabileceğinizi rahatlıkla araştırabilirsiniz.
Düşük Kalorili Besinlere Öncelik Tanımak
Bu tanımlama sizi yanıltmasın. Besin değeri değil kalorisi düşük yiyeceklere öncelik vermenizden bahsediyoruz. Bu besinlerin başında ise tahıllar, beyaz et ürünleri, şeker değeri de göz önüne alınarak listeye dâhil edilecek meyveler ve sebzeler geliyor. Bu yiyecekler düşük kalori içermelerine karşın hem sizi uzun süre tok tutabilecek hem de istediğiniz besinlere de yer açabilmenizi sağlayacaktır. Normal öğünlerin dışında acıkıyorsanız ya da bir şeyler yeme ihtiyacı duyuyorsanız bu düşük kalorili yiyeceklerle beslenme düzeninizi koruyabilirsiniz.

Meyveli bir fincan çayın yanında atıştıracağınız bir avuç kuruyemiş sizi uzun süre tok tutacaktır. Özellikle aynı akşam bir davete katılacaksanız bu kalori dengesini mutlaka dikkate almanız gerekmektedir. Ancak sürekli yağlı ve ağır besinler tüketen biri üstüne bir de şerbetli tatlı yiyorsa kabul edilmeli ki burada bir yüksek kalori alımı ve dengesizlik söz konusu olacaktır. Unutmayın, amaç diyet yapmak değil doğru beslenme şeklini hayatınıza yerleştirmek olmalı. Bu nedenle doğru kalori dengesi oluşturmak çok önemlidir.
Kalori açığı oluşturmak sadece ne yediğimizle değil ne zaman yediğimizle de alakalıdır. Eğer siz geceleri kendinizi buzdolabının önünde buluyorsanız buna bir dur demeniz gerekiyor. Öncelikle neden böyle olduğunu kendinize sorun. Altta yatan bir psikolojik neden olabileceği gibi yanlış beslenme ile kan şekerini dengeleyememek de fazla yemeye ya da yanlış besinlere yönelmeye yol açabilmektedir. Bu nedenle vücudunuza verdiğiniz besin değerlerini de iyi bilmeli, kan şekerini düşürerek sizi gecenin bir yarısı bile yemeye iten besinlerin yerine daha sağlıklı şeyler yemeyi tercih etmelisiniz.
Ayrıca günün belli bir saatinden sonra yemeyi kesmek hem vücudun dinlenmesini, hem sağlıklı hazım sürecinin başlatılmasını ve hem de istenen kalori açığının oluşmasını sağlayacaktır.
Kilo Almamak ve Zayıflamak İçin Harekete Geçin
İstediğini yiyerek zayıf kalmakyukarıda da bahsettiğimiz gibi yalnızca alınan kalorilerle ilintili değildir. Genetik, cinsiyet, yaş, yaşam gereksinimleri de çok önemlidir. Ancak tüm bunların yanında bir de alınan kalorinin yakılabilmesi için vücudun hareketle de desteklenmesi gerekmektedir. Günümüzde masa başı iş yapmanın getirdiği dezavantajlar bile uzmanların geliştirmiş olduğu hareketlerle bir nebze olsun azaltılabilmektedir. Ancak size her zaman için bir hareket rutini oluşturmanızı öneriyoruz.
Bu rutin ister işten çıkınca yarım saat bile olsa yürümek olsun, ister evde iseniz televizyon seyrederken bile bulunduğunuz yerde ayağa kalkıp birkaç basit hareket olsun kısa zamanda hayatınızda ve vücudunuzda büyük değişiklikler oluşturacaktır. Zamanla vücudunuzun daha esnek hâle geldiğini, bununla birlikte duruşunuz ve hareketlerinizin daha estetik göründüğünü ve buna bağlı olarak da daha zayıf göründüğünüzü de fark edeceksiniz. Hareket etmek her zaman bir illüzyon yaratır. Hem kalorilerinizi yakarken hem de dış görünüşünüzle!
Ancak eğer yapabiliyorsanız kendinize daha büyük hedefler belirleyin. Yürüyüş, yüzme, pilates gibi sporlarla kendinizi hem daha iyi hissedecek hem de istediğiniz görünüme kavuşacaksınız.
Üstelik hareket etmek, hareketli olmak kalori açığı yaratacağından size istediğiniz besinleri tüketebilme kolaylığını da sağlayacaktır. Bu şekilde hem yiyerek hem de hareket ederek fit kalabilirsiniz.
0 Yorum