Şeker ve kafein tüketimi ile ilgili birçok görüş söz konusudur. Çocuğu bu maddelere karşı hassas anneler size çok uzun bilgiler verebilir. Her kişi kendi edindiği bilgiler ile bir görüş sahibidir. Vücudunuza kulak vermek, hangi maddenin ne tür etkileri olduğunu tespit etmek kişisel görüşünüzü belirlemede en önemli noktadır. Yani internet üzerinde veya farklı kaynaklardan bilgiler edinmek yerine kendi vücudunuzdaki işleyişi çözmeniz gerekir. Çünkü farklı kişiler arasında farklı seyirler görülmesi söz konusu olabilir.

Şeker
Bir insan haftada ortalama 3 kg şeker tüketiyor. Bu ifade gözünüzde 3 kg toz şekerin canlanmasına sebep oluyor ve saçma olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak şekerden kasıt yalnızca sükroz yani sofra şekeri değildir. Fruktoz (meyve şekeri), dekstroz (mısır şekeri) gibi farklı şeker türlerini birçok farklı gıda maddesi ile bilerek veya bilmeyerek vücudumuza alıyoruz. Ekmek, kahvaltı gevreği, fıstık ezmesi, ketçap, dondurulmuş gıdalar, meyve suları ve alkollü, alkolsüz diğer içecekler ile her an vücuda şeker alımı gerçekleşiyor.

Vücuda alınan şeker sindirildikten sonra kana geçer. Şekerin en büyük dezavantajı daha bu noktada ortaya çıkar. Kan şekeri yükselir ve kontrol mekanizması bozukluğa uğrar. Kan şekeri yüksekliği birçok sağlık sorununa zemin hazırlar. Basit şekerlerin tüketilmesi astımı kötüleştirir, ruhsal dengeyi değiştirerek kişisel bozukluklara sebep olur. Sinir bozukluklarını destekler. Diyabet ve kalp hastalıklarında rol oynar. Kan şekerinin kontrolden çıkması hipertansiyon ve enfektif hastalıkları beraberinde getirir. Şeker tüketimi dejeneratif hastalıkların 3 ana sebebinden biridir.
Kafein
Kafein en fazla tüketilen ilaç olarak kabul edilir. Genellikle uyarıcı özelliğinden dolayı tercih edilir. Ancak tam da bu özelliği ruhsal dengeyi doğrudan etkiler. Psikolojik durum üzerine etkisi çok büyüktür. Yönelim bozukluğu ve ajitasyona sebep olur. Aynı zamanda kafein alışkanlık oluşturur. Bu etkilere sahip birçok ilaca karşı kısa sürede tolerans gelişir ve uyarıcı düzeye ulaşmak için yüksek doz tüketilmesi gerekir. Kafein düşük dozlarda dikkat ve uyanıklığı artırsa da bu etkisi tolerans gelişeceğinden dolayı giderek azalır. Ayrıca yüksek doz kafein ise tam ters etki yaratarak bilinç bulanıkaştırabilir.
Yüksek doz kafein kalp atışını ve metabolizmayı hızlandırır. Damarları ve akciğerdeki hava yollarını genişletir. Gastrit ve ülser oluşumuna katkıda bulunur. Yoksunluk oluşmasına ve fiziksel isteğe sebep olabilir.

Kafein ve Şeker Karışımı
İki maddenin de ayrı ayrı etkileri anlatılmıştır. Asıl tehlikeli olan ise insanların çok büyük oranda bu iki maddeyi birlikte tüketiyor olmasıdır. Şeker kafein karışımı vücutta ciddi yıkıcı etkiye sahiptir. Kan şekeri hızlı bir şekilde yükselir. Kafeinin uyarıcılığı ile kısa süre içerisinde kan şekeri tekrar düşüşe geçer. Vücut bu şekilde kısır bir döngüye sürüklenir. Bu dalgalanmalar karbonhidrat isteği oluşturur. Kan şekerinin alçalıp yükselmesi ise dengesizliğe sebep olur kontrol mekanizmasına zarar verir.
0 Yorum