İskelet Sisteminin Oluşturan Yaşamsal Bölgeler


İskelet, canlı bedenin sahip olduğu organ ve sistemleri taşıyan, güçlü bir iskele görevi görüyor. İskeletin en önemli parçası olan omurga, günümüzde masa başı çalışanlarının en çok şikâyet ettiği ve rahatsızlıkların en çok görüldüğü bölge olarak karşımıza çıkıyor.

İnsan Metabolizmasının Sahip Olduğu Kemik Tipleri

İnsan vücudunun senkronize hareket etmesini sağlayan kemikler, dört kategoriye ayrılır. Hareket etme özelliğini sağlayan bu kemiklerin arasında ciddi travmatik darbelere karşı koyacak kadar dayanıklı kemik yapılarına sahip olanlar da vardır. İskeletimizi  her daim koruyan bu kemikler; kısa kemikler, uzun kemikler, yassı kemikler ve düzensiz kemikler olarak adlandırılır. Kısa kemikler; Omurgalar, el ve ayaklardaki kemikler kısa kemikler kategorisine girer. Kısa kemiklerin görevi, basit ve kısa sürede gerçekleştirilebilen hareketlerin devamlılığını sağlamaktır. El ve ayak parmaklarının hareket edebilmesinde destek görevi görür. Gelişme çağındaki sağlıklı bir bireyin kemik gelişiminde kısa kemiklerde gözlenen çevreye doğru enine bir yönde gelişme olur.

Uzun kemikler; Gelişim çağını tamamlamamış ve büyüme fonksiyonunu devam ettiren bireylerde, uzun kemiklerin çevreye doğru boyuna büyüdüğü görülür. Uyluk, ön kol, kol, bacak kemikleri uzun kemikler kategorisinde yer alır. Bu kemikler kaldıraç görevi görür. Metabolizmanın, gerçekleştirmesi gereken, uzun, karmaşık ve büyük hareketlerin yapılmasını sağlar. İskelet kemikleri arasında en sağlam kemikler olarak bilinir. Bu kemiklerin hareketsizlik ve yeteri kadar egzersiz yapılmaması sonucu kabiliyetlerinin azalmasıyla, obezite, kemik erimesi,  kemik ağrısı gibi rahatsızlıklar meydana gelebilir. Bu kemiklerde yaşandığına inanılan kireçlenmeler, insanların günlük yaşamlarındaki hareket kabiliyetini kısıtlar. Kireçlenme sendromu, eklemlerin zamanla zayıflayarak, kemikler arası geçit görevini görememesi sonucu, özellikle parmakların hareketlerinin zayıflar, yavaşlar ve fonksiyonunun büyük bir kısmının kaybeder.

1 56
İskelet Sisteminin Oluşturan Yaşamsal Bölgeler 36

Yassı kemikler kategorisine giren kafatası, omuz bıçakları, kaburgalar, iç organların korunması görevini üstlenir. Herhangi bir nedenden dolayı metabolizmanın alacağı darbe sonucu, ortaya çıkabilecek travmatik sonuçları engelleyen güçlü kemiklerdir. Özellikle kaburga kırığı vakalarında, hasar alan kemik, kalp, akciğer gibi hayati önem taşıyan organların korur. Kafaya alınan bir darbede, güçlü bir yapıya sahip olan kafatası kemiği, beynin hasar almasını engeller. Düzensiz kemikler; Diğer kategorilerin dışında kalan örneğin elmacık kemikleri gibi kemiklere düzensiz kemikler ismi verilir. Son derece dayanıklı ve darbelere kaşı koyabilen kemiklerdir. Omurlar, alt ve üst çene kemiği düzensiz kemikler kategorisine girer.

Proposiyon Bozuklukları ve Çözümleri

İskeletin doğru duruş şekli olarak da adlandırabileceğimiz proporsiyon, kişilerin günlük alışkanlıkları sonucu şekillenmeye devam eden bir bölge. Gelişim çağını tamamlamış bireylerde çok görülen omurga eğriliği, duruş bozukluğu nedeniyle karşımıza çıkan ve çok yaygın bir hastalık olan skolyoz hastalığı vakalarının artmasına neden olduğu bilinir. Bilimsel araştırmalara göre bir insanda toplam 206 kemikten oluşan iskelet, iki ayrı kategoride incelenir. Birinci kategoride eklemsel iskelet adı verilen baş ve gövde bölgelerinden oluşuyor. Yoğun çalışma saatleri nedeniyle zamanın büyük kısmını masa başında geçiren kişiler, özellikle eksensel iskelet bölgesinde yaşadıkları şikâyetler nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşayabildiği gözlemlenmiştir. Eksensel iskelet bölgesi özellikle boyun, baş ve gövde de bulunan organların korunmasını sağlarken apendeküler iskelet bu organların desteklenmesinde görev aldığı bilinir. 

Duruş bozukluğu skolyoz başlangıcı olan kişilerde veya bel ve boyun fıtığı yaşayan insanların, iskeletinin eksensel ve apendeküler iskeletlerinde yaşanan çarpıklık ve bozulma, fizik tedavi yöntemleriyle engellenebileceği uzmanlar tarafından vurgulanıyor. Uzmanlar çeşitli fizik tedavileriyle bunların önüne geçilebileceğini belirtiyor.

2 55
İskelet Sisteminin Oluşturan Yaşamsal Bölgeler 37

İnsan vücudunun iskeletini oluşturan toplam 206 kemik, eklemlerinde yardımıyla senkronize çalışarak, metabolizmada var olan doku ve kasları desteklerken, hayati önem taşıyan iç organlarında zarar görmesini engellediği gözlemlenir. Doku ve kasların desteklenmesi için sinir sistemi iskelet için kaldıraç görevi görür. Sinir sisteminin iskeletin hareketlerini rahatlatması sayesinde kemikler, kaslara destek sağlayarak, hareket kabiliyetinin kazanımını sağlar. 

İskeletin iç organlarını korumasında verilebilecek en doğru örnek, kaburgaların akciğerler, kalp gibi yaşamsal fonksiyonlara sahip organların koruması olarak gösterilebilir. Beyni çevreleyerek korumaya alan kafatası bölgesi eksensel iskelet kategorisinde yer alır. Yüz iskeleti olarak adlandırılan ağız ve dişlerin bulunduğu bölgede, maksille ve mandebula kemikleri bulunduğu bilinir.

Kas ve Organları Destekleyen Apendeküler İskeletin Önemi

Omurgalı canlıların iç organlarını desteklemeyen ve 126 kemikten oluşan apendiküler iskelet bölgesi iki bölüme ayrılır. Omuz, kol ve ellerin oluşturduğu uzuvları destekleyen bölge olarak bilinen üst estiremite bölgesi, genel olarak insanların, boyun ağrısı, boyun fıtığı gibi şikâyetlerin bulunduğu ve duruş bozukluğunun sıklıkla görüldüğü bölgeler olduğu gözlemlenmiştir. Metabolizmanın daha çok sekiz yöne hareket etmesini sağlayan, pelvis (bel bölgesi), bacaklar ve ayakların oluşturduğu bölgedir. Günümüzde çok yaygın olan bel fıtığı rahatsızlıklarının oluşma sebebi, bu bölgenin kaldırabileceğinden farklı ve fazla hareketlerin yapılması sonucu oluşan bir hastalıktır.  

Maksilla kemikleri üst çene dama bölgesindeki kemiklere verilen isimdir. Hareket kabileyi hiç yoktur. Sabit bir yapıya sahiptir. Mandibula ise alt çene olarak bilinir. Kafatası bölgesindeki kemikler arasında hareket kabiliyeti en fazla olan kemiktir. Kafatası bölgesinde yer alan yüz iskeletinde besinin parçalanması ve ağızda sindirilmesi için yapılan çiğneme işlemi mandibula kemikleriyle yapılır. Çiğneme işleminin gerçekleştirilmesi için hareket kabiliyeti serbest bir şekilde yapılmalıdır. Bu nedenle mandibula kemiklerini destekleyen eklemler esnek yapıya sahiptir. 


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

Sizin Tepkiniz Nedir?

hate hate
0
hate
confused confused
0
confused
fail fail
0
fail
fun fun
0
fun
geeky geeky
0
geeky
love love
0
love
lol lol
0
lol
omg omg
0
omg
win win
0
win

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir