Fransızların sağlık durumları ve beslenme şekilleri arasında bir çelişki söz konusudur. Hatta bu durum “Fransız Paradoksu” olarak da adlandırılır. Fransızlar kırmızı et ve yağlı besin tüketmelerine rağmen Amerikalılardan daha zayıftırlar ve daha az yağlı beslenen toplumlardan daha iyi bir kalp sağlığına sahiptirler. Mireille Guiliano’nun da kitabında bahsettiği üzere “Fransız kadınları kilo almazlar”. Peki bu beslenme şeklinin sırrı nedir? Fransız diyetini sofralarına taşıyoruz.

Beslenme
Fransızlar yemeğe bayılırlar ve asla kaliteden ödün vermezler. Sabahları ekmekler fırından sıcak sıcak çıkar. Restoranlar en taze besinleri müşterilerine sunabilmek için günlük olarak üretim çiftliklerine uğrar. Ev alışverişleri 1-2 günlük olacak şekilde yapılır ve taze taze tüketilir. Haftada birkaç kez kasaba, manava, markete alışverişe çıkarlar. 2004 yılında yapılan bir çalışmaya göre Fransız halkının %75’i öğlen ve akşam yemeklerini evlerinde yiyor. Sofralarında fastfooda yer vermiyorlar.
Porsiyon Boyutu
Fransız diyetinin bir diğer önemli noktası ise porsiyon büyüklükleridir. Amerikalılar paralarının karşılığını en iyi şekilde alabilmek için restoran ve büfelerde özel büyük boy menülere yönelmektedirler. Fransızlar ise kaliteye önem verdiğinden daha küçük porsiyonlara sahipler.

Yemek Yeme
Fransızlar genellikle aileleri ile birlikte bir araya gelerek öğle yemeklerini yavaş yavaş yerler. Bu yemeğe gösterdikleri saygının bir göstergesi haline gelmiştir. Yoğun iş adamları, yöneticiler bile yemek için en az 1 saatlerini ayırıyorlar ve yemeklerini iş yerlerinde, odalarında yemiyorlar. Akşam yemekleri için bütün aile bir araya gelir ve sohbetle birlikte yemeğin 2 saat sürdüğü olmaktadır. Bunun aksine hızlı yemek yiyen toplumlar 15 dakika içerisinde ihtiyaçlarından çok daha fazla besini tüketmiş oluyorlar.
İçecekler
Fransa’da içecek denildiğinde 3 şey akla gelir: su, kahve ve şarap. Şekerli alkolsüz içecekler oldukça nadir tüketilir. Küçük bir çocuğun meyve suyu içmesine pek sık rastlanmaz. Hayatın her anında su vardır. Kahve tüketimi de oldukça sıktır. Fakat alışılmışın dışında şeker ve krema miktarı düşüktür. Öğlen veya akşam yemeğinde 1-2 kadeh şarap tüketimi yaygındır. Özellikle şarap içerisindeki maddelerin kalp yaşlanmasını geciktirdiği ve “Fransız Paradoksu”nun en önemli etkeni olduğu düşünülmektedir.

Egzersiz
Fransızlar spor salonlarından çok serbest aktiviteleri, yürüyüşü tercih etmektedirler. Zengin bir öğle yemeğinden sonra mutlaka yürümeye özen gösterirler. Otoparklar azdır. Toplu taşıma ile birçok yere ulaşılabilir. Genellikle binalar eskidir ve bir çoğunda yürüyen merdiven, asansör bulunmaz. Aynı şekilde metro istasyonlarında da yürüyen merdiven bulunmaz. Gün içerisinde bu şekilde küçük küçük birçok aktivite gerçekleştirmiş olurlar.
0 Yorum