Doğumun başlaması demek farklı belirtilerin görülmesi demektir. Ritmik olarak devam edilen kasılmalar bu durumun en önemli belirtisi olarak kabul edilmektedir. Kesenin kopması, rahim ağrında başlayan genişleme ya da mukus benzeri akıntıların başlaması da gebeliğin sonuna yaklaşıldığını göstermektedir. Belirtiler birkaç saatlik zaman dilimi içerisinde görülmeye başlanabilmektedir. Kadınlar özellikle ilk bebeklerini doğuracakları zaman doğum zamanı on iki ila yirmi dört saat arasında değişim göstermektedir. Bununla birlikte bahsedilen süreler sonraki gebeliklerde azalmaktadır. Erken doğum ise gebelikte 20.haftadan sonra meydana gelebilmektedir. Ancak ideal olan doğum zamanı olarak 37.hafta sonrası gösterilmektedir. Bununla birlikte doğum konusunda görülen en yaygın belirtiler, sayılacak olan semptomların yavaş bir şekilde ortaya çıkması ağrının ise zamanla birlikte artmasıdır. Doğumun başladığını gösteren dört önemli işaret ise şu şekilde sıralanabilmektedir:
1. Ritmik Kasılmalar Yaşamak
Gebeliğin sonlarına doğru kadınların bedenleri doğum için hazırlanmaya başlamaktadır. Bu da özellikle son üç ayının içerisinde olan kadınların belli kasılmalar yaşamalarına neden olmaktadır. Fakat doğum öncesi kasılmaların şiddeti diğer zamanlara göre daha şiddetli olmaktadır. Ayrıca doğum öncesinde gelen kasılmaların zaman aralıkları da diğerleri ile kıyaslandığında daha azdır. Kadınların kasılmaları arasındaki zaman dilimi beş dakika olduğunda ve kasılma süresi bir dakikayı bulduğunda hastaneye gidilmesi önerilmektedir.

2. Nişan Gelmesi (Mukus Tıkacının Düşmesi)
Hamile kadınlar doğum belirtileri arasında nişanı da görmektedir. Tuvalet sırasında pembe renkte ve jelatine benzer bir yapının varlığı mukus tıkacının düştüğü yani nişanın geldiğini göstermektedir. Bu durum hafif bir kanamayı da berberinde getirebilmektedir. Ancak kanamanın boyunun hafif olmaması ya da sona ermemesi gibi durumlarda zaman kaybetmeden doktora gidilmesi gerekmektedir. Bahsi geçen tıkaç gebelik süresi boyunca bebeği koruma görevini görmektedir. Rahim ağzında yer alan mukus tıkacı sayesinde buradan herhangi bir mikroorganizma rahim içine geçemeyecektir.
3. Suyun Gelmesi
Su torbasının patlaması demek doğumun başlamış olması anlamına gelmektedir. Patlama sonrasında gelen su idrara benzerliği ile dikkat çekmektedir. Ancak idrardan farklı bir renge sahiptir. Hafif bulanık ve kokulu olan suyun idrardan farklı olan yönlerinden bir diğeri ise gelme anında durdurulamamasıdır.
4. Servikste Genişleme Olması
Doğumun yaklaşması ile birlikte rahim kanallarının bulunduğu serviks genişlemektedir. Genişleme yani açılma ancak kadın doğum uzmanları ya da görevli olan ebeler tarafından yapılan muayeneler sonrasında belirlenmektedir. Bebeğin rahim kanallarından geçebilmesi adına açılmanın en az on cm olması lazımdır. Bu açılma süresinin beklenmesi ise doğumun en uzun zaman dilimi olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda bahsedilen belirtiler doğumun başlaması anlamına gelmektedir. Bu aşama öncesinde ya da sırasında kadınların doğum alternatiflerine kadar vermeleri önemlidir. Doğum için alternatifler:
1. Sezaryen
Kadınların sezaryen yaptırma istekleri, hastaneye varana kadar yaşanan durumun atlanmadan kadın doğum uzmanlarına anlatmaları gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Sezaryen şeklindeki doğumların büyük bir bölümünde operasyon tarihi öncesinden planlandığı için kadınlar sayılan doğum belirtilerinden herhangi birini görmeden de bebek sahibi olabilmektedir.
2. Normal Doğum
Kadınlar normal doğum istemeleri halinde kendilerini buna hazırlamalıdır. Doğumun başladığının fark edilmesi halinde sakin kalınması, kasılmaların uzunlukları ve kendilerini gösterme sıklıklarının takip edilmesi de gerekmektedir. Çünkü normal doğum sezaryene göre daha yavaş şekilde gerçekleşmektedir. Üstelik kasılmalar ritmik olacak şekilde değilse hastaneye gidilmesi de gerekmemektedir. Özellikle ilk çocuğuna hamile olan kadınlar doğumun başlangıç aşamasında günlük rutinlerine devam edebilmektedir. Çünkü ilk çocukların normal şekilde gelmesi 12 saatle 24 saat arasında değişim gösteren bir zaman aralığına sahiptir.

Doğumda Hastaneye Ne Zaman Gidilmelidir?
Doğumun başlaması ile hastaneye gitme zamanı aynı değildir. Kasılmaların kuvveti arttığında ve kasılma aralıkları beş dakikaya indiğinde hastaneye gidilmesi lazımdır. Fakat hastaneye gidilmesi açısından trafik ve uzaklık gibi durumların da hesaba alınması lazımdır. Bu neden yüzünden kasılma aralıkları ona indiğinde yola çıkılması da önerilebilmektedir. Normal doğumlarda ağrı şiddetleri zamanla birlikte artmaktadır. Kadınların ağrıları sakin karşılamaları doğumun da daha kolay şekilde tamamlanmasına katkıda bulunmaktadır. Doğum üç ana aşamadan meydana geldiği için ilk kasılmaların yaşanmasından sonra hastaneye başvurmak ya da yatış gerçekleştirmek önerilenler arasında bulunmamaktadır.
0 Yorum